Bugün Türkçe haber sitelerinde Dr. Mehmet Öz’ün “kahvaltı yasaklanmalı” fikri ile özetlenebilecek demeci yer aldı. Buna bazıları sevindi, bazıları “yok canım” dedi, ama bu konu çok konuşuldu. Önümüzdeki günlerde de konuşulmaya devam edecek. Neden mi? Çünkü öyle olması isteniyor…
Geçen sene bu zamanlarda (Aralık idi galiba) Vedat Milor’un sözlerinin cımbızlanarak haber yapıldığı bir röportajın nasıl dezenformasyon, bilgi kirliliği, yanı sıra kin ve nefret yaydığına şahit olmuştuk. Mesleki refleksle “bi dakika, bunun altında bir şey var” diyerek konuyu incelediğimde, zaten öfke, nefret, şaşkınlık, beğeni, akla gelebilecek her ne tepki varsa hepsini çekmek için hazırlanmış bir yazı olduğunu anlamam pek uzun sürmedi. Bir yıl sonra yine aynı yerdeyiz: Kahvaltı yasaklanmalı mı, yasaklanmamalı mı? “Bi dakika, bunun altında bir şey var”…
Önce haberin kaynağına bakıyoruz: Sputnik TR, Webtekno’dan almış, Webtekno ise TMZ’den. TMZ, hani şu Amerika’nın meşhur magazin ve dedikodu sitesi. TMZ’nin ünlüler hakkında yaptığı pek çok önemli haber var ama bir o kadar da yalan (hadi yalan demeyelim de doğrulanamayan diyelim) haber var. Orada bir duralım.
TMZ = Şüphe
Haberin orijinalini aradığımızda buluyoruz. Hatta videolu. Dr. Mehmet Öz tam olarak “Bence 2020’de yapılacak ilk şeylerden biri kahvaltıyı yasaklamak olmalı. Kahvaltı yapmamız gerektiğini düşünmüyorum, bu bir reklam aldatmacası. Ne yazık ki onlarca yıldır bu konudaki dogmaların birçoğu reklamlardan çıktı ve bunlar aslında sağlığımız hakkındaki gerçeklere dayanmıyordu” diyor. Hmm, peki onca sene sonra bunu neden diyor? TMZ muhabiri sordu diye mi? Neden kendi programında ya da bilimsel bir konferansta değil de sokakta ayak üstü bir röportajda?
Biraz TMZ içinde biraz da Dr. Öz’ün sosyal medya hesaplarında dolaşınca anlıyoruz ki, bu beyanat bilinçli olarak verilmiş. Acar TMZ muhabiri yine ayak üstü bir video röportaj ile spor tutkusuyla (vücuduna yaptığı über-yatırım mı demeli) tanınan aktör Mark Wahlberg’i de konuya dahil ediyor. Wahlberg, kahvaltımı da ederim, gün içinde atıştırmalıklarımı da yerim diyor, üstüne bir de doktora meydan okuyor. “Sabah aç karnına gelsin şınav çekelim de, göreyim ben onun performansını” diye… Sular ısınıyor!
Bir sonraki TMZ haberinde acar muhabir Dr. Öz’e “Wahlberg böyle böyle dedi, size meydan okudu, ne diyorsunuz” diyor. Doktor Öz, meydan okumayı kabul ediyor falan… Haberin orasında burasında #CANCELBREAKFAST etiketi kullanılmamış olsa, TMZ yine eski çirkin magazinci taktikleriyle “gündem yaratmaya çalışıyor” derdim. Ama belli ki etiketle sosyal medyada (muhtemelen sipariş üzerine) belli bir gündem yaratılmaya çalışılıyor. Nitekim haberin içinde Dr. Öz’ün kendi adıyla markalaştırdığı System 20 (ay bunun lansmanı için de 2020’nin ilk günlerini beklemişler, ne şahane bir pazarlama oyunu) adlı diyet sayfasına link var.
Mantık problemi: Diğer reklamların aldatmaca olduğunu söyleyen reklama ne denir?
Evet, açıkça belli ki, bu mahsuscuktan “atışma” haberi ile bir sansasyon yaratılacak, yazılacak, çizilecek ve dijital mecralarda her yol System 20 diyetine çıkacak. Intermittent fasting (aralıklı oruç) ile Akdeniz tipi beslenme ilkelerine bir tutam keto katılmış bu diyet ne kadar işe yarar, göreceğiz. Diyetisyen İnci Beyza Yürekli‘den profesyonel gözle bu fikri incelemesini ve görüşlerini söylemesini rica ettim. Ne yazık ben bu yazıyı daha önce yayına vermek zorundayım. Onun yazısını da gelir gelmez ekleyeceğim. Güncelleme: Yürekli’nin yazısını burada bulabilirsiniz.
TMZ üzerinden bir viral kampanya kurgulamak değil ama, kahvaltının gerekliliğinin bir “reklam aldatmacası”na dayandığını söyleyerek kahvaltının gereksizliğini savunan bir diyet/beslenme sisteminin (ve tabii ki yan ürünleri de gelecek) reklamını yapmak, mantık ve felsefe hocalarına şapka çıkarttırır. Bravo Mehmet Öz ve ekibi, dikkatleri çekmeyi yine başardınız. Peki bizler, hangi reklam aldatmacasına inanıp hangi beslenme yöntemini izlersek izleyelim, bir türlü “olması gerektiği gibi” olamayan (şişkosun dayatması ayrı, yeterince spor yapmıyorsun dayatması ayrı) zavallı insanlar, şimdi bu “ötekiler reklam aldatmacası” diyen reklamı ne olarak algılayalım?
Nahide Mutlu